Daha önceki bir yazımda size Galata’daki Building’den ve geçirdiği değişimden bahsetmiştim. Bünyesinde Türk tasarımcılara yer vermeye başlayan Building’deki yepyeni bir marka da 100% MaGenta. Tasarımcıları Gökay Yalın ve Melahat Pehlivan. Sizin için onlarla Building’in güzel atmosferinde kısa bir sohbet gerçekleştirdim. Markalarından, kendi tasarım anlayışlarından, moda dünyasından ve Building iş birliğinden bahsettik.
Bu ikili Marmara Güzel Sanatlar Bölümü’nde okurken arkadaş olmuşlar ve bir daha hiç kopmamışlar. Okuldan mezun olurken bir gün kendi özgün markalarını yaratmak üzere anlaşan tasarımcılar tekstil sektörüne girerek bugüne kadar çalışmalarına devam etmişler. Gökay bir dönem sektörden sıkılınca ITKIB yarışmasına girmeye karar vermiş ve ana temanın “isyan” olduğu 2008 yarışmasında “PASİF DİRENİŞ” koleksiyonu ile birinci olmuş. Bu yarışmanın ona çok şey kattığından bahsediyor. Genç tasarımcının yarışmadan kazandığı ödül ise ilk ayağı Londra, ikinci bölümü ise Floransa’da master olarak programlanmış bir eğitim olanağı. Londra bölümünü geride bırakan Gökay bugünlerde Floransa’ya gitmenin heyecanını yaşıyor. Bir dönem uzak kalacağı yepyeni markası içinse yakın arkadaşı ve ortağı Melahat sayesinde gözü arkada kalmıyor.
100% MaGenta erkek giyimi üzerine yoğunlaşmış bir marka ki bu konuda Türkiye’deki büyük eksikliğin farkında olarak daha da ilgimi çekiyor. Markanın ismini koyarken tasarımcılar en sevdikleri ve onlara aşkı çağrıştıran rengi seçmişler. Magenta ton olarak fuşyanın daha kırmızıya çalanı diye tanımlanabilir. 100% MaGenta aslında bir anlamda 100%AŞK oluyor. Genel olarak dokuma üzerine yoğunlaşan koleksiyonda bazı örme ürünlerde mevcut. Gri ve siyahlara ağırlık verilirken, iç detaylarda kullanılan magenta rengi detaylar tasarımları tamamlıyor. Gömlekleri incelediğiniz zaman birçok ufak detay gözünüze çarpıyor fakat hiç biri tasarımın genelini yormuyor ve yalınlığını bozmuyor. Kalıpları çok iyi çalışılmış son dönemde öne çıkan “boyfriend” trend’inin takipçisiyseniz bu gömlekleri denemenizi şiddetle öneririm, zira ben öyle yaptım! Markanın yaratıcıları hedef kitlelerini yalın tasarımın güzelliğinden anlayan, ofis giyiminde tek düzelikten sıkılan ve yeniyi arayan erkekler olarak tanımlıyorlar. Koleksiyonlarını önümüzdeki dönemde trikolar ve yeleklerle de zenginleştirmeyi planlıyorlar. Gökay ve Melahat tasarıma bakışları açısından da çok benziyorlar. İkisi de Jill Sander’ın kendini çok net ifade eden ve “tadında” bırakılmış tasarım anlayışından çok etkileniyorlar. Türkiye’de ise Hakan Yıldırım ve Ümit Ünal beğendikleri tasarımcılar arasında. Building’in yeni projesi onlara çok güzel ve mantıklı gelmiş. Mekanın ambiyansından, tasarımcı karmasından ve enerjisinden çok etkilenmişler. Yeni çıktıkları bu yolda koleksiyonlarını zenginleştirerek iş birliklerini sürdürmek istiyorlar. Ben de onlara buradan tekrar başarılar diliyor, Building’e de bizlere yepyeni tasarımcılarla tanışma imkanı verdikleri için teşekkür ediyorum.
Türk Tasarım Dünyası’nın yepyeni isimlerini tanımak için Kristal Küre’den chaalab’ı izlemeye devam edin!
Bu ikili Marmara Güzel Sanatlar Bölümü’nde okurken arkadaş olmuşlar ve bir daha hiç kopmamışlar. Okuldan mezun olurken bir gün kendi özgün markalarını yaratmak üzere anlaşan tasarımcılar tekstil sektörüne girerek bugüne kadar çalışmalarına devam etmişler. Gökay bir dönem sektörden sıkılınca ITKIB yarışmasına girmeye karar vermiş ve ana temanın “isyan” olduğu 2008 yarışmasında “PASİF DİRENİŞ” koleksiyonu ile birinci olmuş. Bu yarışmanın ona çok şey kattığından bahsediyor. Genç tasarımcının yarışmadan kazandığı ödül ise ilk ayağı Londra, ikinci bölümü ise Floransa’da master olarak programlanmış bir eğitim olanağı. Londra bölümünü geride bırakan Gökay bugünlerde Floransa’ya gitmenin heyecanını yaşıyor. Bir dönem uzak kalacağı yepyeni markası içinse yakın arkadaşı ve ortağı Melahat sayesinde gözü arkada kalmıyor.
100% MaGenta erkek giyimi üzerine yoğunlaşmış bir marka ki bu konuda Türkiye’deki büyük eksikliğin farkında olarak daha da ilgimi çekiyor. Markanın ismini koyarken tasarımcılar en sevdikleri ve onlara aşkı çağrıştıran rengi seçmişler. Magenta ton olarak fuşyanın daha kırmızıya çalanı diye tanımlanabilir. 100% MaGenta aslında bir anlamda 100%AŞK oluyor. Genel olarak dokuma üzerine yoğunlaşan koleksiyonda bazı örme ürünlerde mevcut. Gri ve siyahlara ağırlık verilirken, iç detaylarda kullanılan magenta rengi detaylar tasarımları tamamlıyor. Gömlekleri incelediğiniz zaman birçok ufak detay gözünüze çarpıyor fakat hiç biri tasarımın genelini yormuyor ve yalınlığını bozmuyor. Kalıpları çok iyi çalışılmış son dönemde öne çıkan “boyfriend” trend’inin takipçisiyseniz bu gömlekleri denemenizi şiddetle öneririm, zira ben öyle yaptım! Markanın yaratıcıları hedef kitlelerini yalın tasarımın güzelliğinden anlayan, ofis giyiminde tek düzelikten sıkılan ve yeniyi arayan erkekler olarak tanımlıyorlar. Koleksiyonlarını önümüzdeki dönemde trikolar ve yeleklerle de zenginleştirmeyi planlıyorlar. Gökay ve Melahat tasarıma bakışları açısından da çok benziyorlar. İkisi de Jill Sander’ın kendini çok net ifade eden ve “tadında” bırakılmış tasarım anlayışından çok etkileniyorlar. Türkiye’de ise Hakan Yıldırım ve Ümit Ünal beğendikleri tasarımcılar arasında. Building’in yeni projesi onlara çok güzel ve mantıklı gelmiş. Mekanın ambiyansından, tasarımcı karmasından ve enerjisinden çok etkilenmişler. Yeni çıktıkları bu yolda koleksiyonlarını zenginleştirerek iş birliklerini sürdürmek istiyorlar. Ben de onlara buradan tekrar başarılar diliyor, Building’e de bizlere yepyeni tasarımcılarla tanışma imkanı verdikleri için teşekkür ediyorum.
Türk Tasarım Dünyası’nın yepyeni isimlerini tanımak için Kristal Küre’den chaalab’ı izlemeye devam edin!
2 yorum:
Kristal Küre'cim, bu son fotoğrafta sen de var mısın yoksa?:)
yokum Bellek Kutucum :) chaalab var benim yerime ;)
Yorum Gönder