13 Nisan 2010 Salı
Who's BACK? by chaalab
Uzun süredir, o hafta dönüyorum, tamam bu hafta dönüyorum derken Istanbul Fashion Week hazırlık döneminden başlayarak 2 ayı yazısız geçirdim. Bu dönemde her aklıma gelen fikir, her ilgimi çeken yenilikte bana kaldı. Kristal Küre takipçileri ile paylaşmanın keyfini yaşayamadım. Ama kışın yarısında daldığım bu uyku son buluyor. Tekrar karşınızdayım ve moda dünyasının yeniliklerini, acı-tatlı olaylarını ve tabii ki dedikodularını önümüzdeki dönemde size tekrar aktarmak için sabırsızlanıyorum.
Bu uzun girizgahtan sonra ilk yazımda 2010 Ilkbahar/yaz trendlerinden bahsedelim istiyorum. Taaa geçen Ekim ayında catwalk’larda süzülen sezon koleksiyonlarını hatırlamak için bir süre dikkatle arşivleri karıştırmak gerekti. Zira bu kış öyle uzun sürdü ki bir türlü bahar havasına giremedim. (Girmeye çalıştım gerçi ve şu an sonuçlarına katlanıyorum, kalınca bir ses, akan bir burun ve öksürükle kesilen telefon konuşmaları, tıpkı bazı kristaller küreler gibi) Eveeeeeeeeeet iyice uzamadan konuya girelim. Incelemelerimi yaptım. Bu sezon neler in olacak karar verdim. Iste sezonun kazanan 5’i...
Dış- İç giyim: 1980’lerin sonunda boyfriend blazerlerin içine büstiyer giyme modası vardı. 1990’larda ise transparan bluzlardan göze çarpan sütyenler. Bu sezon ise bu akımlar birbirine girerek hatta tamamen kendini dışavurarak geri geldi. Ünlü tasarımcıların farklı bakış açıları ile ele aldıkları bu trend Jean Paul Gaultier’i Madonna’nın füze başlıklı body’sini tekrar yorumlamasını sağlarker, Christian Dior’a 2. Dünya Savaşı pin-up kartpostallarını hatırlattı. Dolce Gabbana ise Akdeniz Kadınının dolgun vucüdundan ilham aldı. Ben olsam nasıl uyarlardım dersek... Herhalde melanj gri bir cotton büstiyer altına yüksek bel bir boyfriend jean ve ince çiçekli bir hırka giyebilirdim. (Love handle’lara dikkat)
Yorgun Savaşçı: Yıllardır gidip gelen bir askeri kıyafet trendi var. Her detayı ile üzerimize sindi. Bir dönem kamuflaj deseniydi, bir dönem üniforma ceketleriydi, apoletleriydi, cepli pantolonlarıydı. Şimdi yine moda ama bu sefer daha çok moduyla. Artık asker imajı dimdik, enerjik ve cesur görünümlü değil. Daha çok savaştan bitkin düşmüş, bıkkın ve lime lime... Belki bazen de iç giyimi göstermek için farklı bir yol. Balmain’in show’una bakarsanız ne dediğimi daha iyi anlarsınız. Bir de Atış Poligonun’da hazırlanan ASLIFILINTA özel koleksiyonu.
Makas Eller: Çok sade kesim bir elbiseyi alın ve biraz seksapel katın. Hiç beklenmeyen bir yerden teninizin bronz ışıltısını (bkz. Gelecek haftaki yazı) ortaya çıkartın. Michael Kors ve Gucci’de gördüğümüz bu dezakse ve alışılmadık yırtmaçlar üzerindeki plastik, tül ya da dantel detayları ile de farklı bir gizem kazanıyor. Aynı espiri farklı yaka bantları ve askı detayları ile de yakalanabiliyor. Sanırım bu da hem lime lime militer’i hem de iç giyimi kombinliyor. Farklı pencereler ve dekolterler bir de Zeynep Tosun’da var.
Tereyağ- Karamela: İki sezondur zaten nude tonlar revaçta. Bluzlarda, deride, gece giyiminde, makyajda hatta yeni yeni ojelerde. Bu sezonun koleksiyonlarından Celine, Alexander Wang ve Phillip Lim’de gördük. Açık karamel tonlarında süet ve deri pantolonlar, shortlar ve mini çan etekler ince trikolarla, şifon bluzlarla ve penye sweat’lerle tamamlanıyor.
Kupkuru Trençkot: Trençkot artık sadece Burberry’s’in tekelinde değil. Yepyeni kesimleri, elbise yerini doldurabilecek özel tasarımları, farklı boy denemeleri ile bu sezon Pringle of Scotland, Celine ve Dior koleksiyonlarında yerini aldı. Tüm trendlerin biraz birbirlerine gonderme yaptığı bu sezonda trençkotlar özellikle nude tonları ve militer tarzınızı tamamlar nitelikte olacak.
Farklı tarzların konuştuğu 2010 ilkbahar/yaz sezonunun en moda makyaj trendlerini ise gelecek hafta sizinle palayışıyor olacağım. Kristal Küre’den chaalab’ı izlemeye devam edin...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
zeynep tosun'u daha iyi takip etmek gerekiyo bence, bilstore'daki kıyafetleri bir harika... ifw'de de süperdi, tavsiye ederim gerçekten:)
Yorum Gönder